Birileri; "başkan olunca ekonomimizi uçuracağını" vaat etmişti...
Ve çok seçici olan (!) muhterem seçmenimiz de derhal kendilerini "başkan" seçivermişti...
Ekonomimiz uçacaktı nasıl olsa...
"Başkanlık", kendisine helâli hoş olsundu...
...Da... 
Gel gör ki...Seçilmesine rağmen, bir türlü uçmuyordu kör olasıca ekonomi...
Hatta, öncesinde kör topal da olsa yürüyen ekonomi; bırakınız uçmayı, yerlerde sürünmeye başlamıştı ki...
Çok Sayın Birileri; her şeye olduğu gibi, bu duruma da derhal el koymuştu...
Büyük ekonomist (!) milli damadı sahneye çıkarmıştı...
(Bakın burası çok önemli) :)))
Evet ne diyordum?
Milli Damadımız ekonominin "gemini" eline almıştı ki...
O da neydi?
Dış güçler... 
Dış Mihraklar...
Hemen devreye girmiş ve Dolar başını alıp gitmişti...
Tabi ki bunda en başta Amerika'nın...
Ve bizi her daim kıskanan, kıskanç Almanya'nın...
Kirli parmakları vardı...
Ve hâliyle iyi bir "paylamayı" (!) hak etmişti bu hâin dış güç ve dış mihraklar...
"Eyyyyy Amerika... Eyyyy Almanya" diyerekten...
Hak ettikleri azarı yemişlerdi İreyis'den...
Oh çok şükürdü...
İreyis Onlara ağızlarının payını vermişti...
Ne de olsa "Dünya Lideriydi"...
Bir konuştu muydu?
Dolar ve Euro yükselirdi...
(...Pardon, şey yani..."akan sular dururdu" demek istemiştim...)
Neyse...
Ne diyordum?
Evet... İreyis bununla da yetinmemişti...
Ve;
Dış Güç ve Dış Mihraklar olan Amerika ve Almanya'ya "hadlerini bildirmek üzere" atına (pardon uçaklarından birine) atladığı gibi gurbet yollarına düşmüştü...
(Her şey vatan içindi vallahül azim...)
...Ve...
Amerika'ya tam haddini bildirecekti ki...
"Turp" mudur, Tromp'mudur her kimse...
Kaçmıştı bizim İreyis'den...
Dünya Liderimiz her yolu denemesine rağmen, kaçmıştı...Tromp denen cibilliyetsiz...
Yapılacak bir şey kalmamıştı...
Dönmüştü...
Sırada Alamanya vardı...
Bu kez rota fakir ve gariban (!) Alamanyaydı...
Başında da zaten bir eksik etek Merkel adındaki hatun kişi vardı (bir erkek ireyis bile bulamayan gariban Alamanya)...
İreyisimiz konuşmuştu da... konuşmuştu... (çok iyi konuşurdu kendileri)...
Ve "Alamanya bizim ebedi dostumuzdur" diyerekten (!);
Merkel adındaki hatun kişiye haddini bildirmiş ve yurda dönmüştü...
Oh yine çok şükürdü...
... Derken...
O da neydi?
"McKinsey" adı telaffuz edilmeye başlanmıştı...
Kimdi, kimin nesiydi, kimin fesiydi?
Herkes merak içindeyken...
Her daim "burası çok önemli" diyen Milli Damadımız;
Açıklamıştı...
McKinsey...
Bir AMERİKAN firmasıydı...
Yani Dış Güç ve Dış Mihrakın taaa kendisiydi...
...Ve "Türk Ekonomisini" bu firma yönlendirecek ve denetleyecekti...
???
***
Bakıyorum da...
Tedirgin oldunuz birden bire...
Yok be...
Vallahi rahat olunuz...
Bu yazıyı ciddiye almayınız...
AKP dönemimde...
Hele de...
"Başkanlık" döneminde...
Böyle absürt şeyler olur mu?
Hadi Canım Ben de...
Yani...