Hulusi Senel
SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA, ADALET BAKANINA, VE CUMHURİYET SAVCILARINA SESLENİYORUM!
09/07/2020 “ Sizler de Atatürk’ün haçlı işgalinden kurtarıp kurduğu çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm nimetlerinden faydalanıp önemli ve yüksek mevkilerine geldiniz. Atatürk’ün “T.C.vatandaşı olan herkes Türktür” dediği gibi, sizler de cüzdanlarınızda taşıdığınız “T.C.vatandaşı” kimliğinizle Türk’sünüz. Nasıl oluyor da Türklüğe, çağdaş, laik cumhuriyete karşı çıkıp şeriat devlet kurmak isteyenlere ve kurucusu Atatürk’e hakaretler yağdırıp küfürler savuranlara sessiz kalabiliyorsunuz?. Yapılan hakaretler, küfürler, T.C.Vatandaşı olmanız ve Türk olmanız nedeniyle sizlere de hakaret sayılmıyor mu?.. Nedir bu sessizliğinizin nedeni lütfen açıklar mısınız?” …………………………… Hulusi ŞENEL Sevgili okuyucular, Dikkat ederseniz, her geçen gün sosyal medyada hatta meydanlara çıkıp korkusuzca Türk’e-lüğe, ülkemizin kurtarıcısı Atattürk’e hakaretler yağdıran hatta küfürler savuran hatta kendilerini bile tüm dünyada temsil eden al bayrağımızı ayaklar altına alabilen bu kimliksiz, şerefsizlerin sayısı her geçen gün artmakta, korkusuzca toplantılar yapmaktalar. Hangi amaca hizmet ettikleri ve kimler tarafından desteklendikleri belli olmayan belki de bir yerlere yaranmağa çalışan veya üç-beş kuruşa kendilerini satan bu bir takım ilkesiz, şerefsiz, mankurtlaşmış beyinli kimselerin amaçları nedir acaba?.. Türkiye’de doğup, büyümelerine ve ülkenin tüm nimetlerinden yararlanmalarına rağmen Türklüğe neden karşı çıkmaktalar, neden kendilerini temsil eden bayrağı ayaklar altına alabilmekteler? Bunlar kimlerden cesaret ve teşvik almaktalar? Eğer bunlar Türkiye’yi gerçekten sevmiyorlarsa, Türklüğü kabul etmiyorlarsa neden vatandaşlıktan çıkıp varsa sevdikleri başka ülkelere gitmiyorlar? Bunların arasında cüppeli, entarili, şalvarlı, saçı sakalı birbirine karışmış bir takım aklını yitirmişler ve ülkenin tüm nimetlerinden faydalanıp kariyer sahibi olmuş hatta belli yerlere gelmiş, Atatürk’ün ifadesiyle okumuş ama cahil kalmış veya üç-beş kuruşun peşinde koşan hiyanetçiler de var. Bunlar çağdaş, laik cumhuriyete ve kurucusu Atatürk’e karşı çıkıp, şeriat devleti kurmağa veya batılıların amaçlarına hizmet peşinde koşmaktalar. İşte bu nedenle ülkemizin en yetkili makam sahiplerine sesleniyorum; -Taşıdığınız kimlik nedeniyle sizler de Türksünüz. O halde Türklüğe, Çağdaş, laik cumhuriyete karşı çıkanlara ve bu ülkeyi işgalden, halkını esaretten kurtaran Atatürk’e hakaret edenlere neden mani olmuyorsunuz, neden gerekli yasal işlemleri yapmıyorsunuz? Ne diyor ATATÜRK; “Bu memleket tarihte TÜRK’tü, sonsuza kadar TÜRK olarak yaşayacaktır.” Evet, bu ülke Türktür-Türklerindir..T.C vatandaşı olan herkes TÜRK sayılır. Ama Türklüğe, Türkiye Cumhuriyetine ve kurucusu Atatürk’e karşı çıkanlar zannetmeyin ki, kendi kafalarından bu hıyanetleri yapıyorlar. Aslında bu hıyanetler-düşmanlıklar batıdan da teşvik ediliyor. 1800’lü yıllarda İngiltere’de dört defa Başbakanlık yapmış W.E.Gladstone bakın o tarihlerde bile var olan içimizdeki hiyanetçiler için ne diyor; “-İçlerindeki dostlarım benim için herşeyi yapıyorlar, o dostlarımın önlerine üç-beş kemik atsam yeter.” İşte bugünkü şeriatçı ve batıcı sözde aydın hiyanetçiler de batılıların Türkiye üzerindeki amaçlarına Gladstone’nun dediği gibi önlerine atılan üç-beş kuruşa hizmet ediyorlar. * * * HAİNLE, KAHRAMANI BİRBİRİNE KARIŞTIYORUZ Sevgili okuyucular, Maddiyatın-paranın, koltuğun/makamın ön plana çıktığı bir devir yaşıyoruz. Fakir fukara için toplanan yardımlar yerine ulaşmıyor. Toplanan yardımlar cemaat-tarikat kasalarına, bazı kişilerin özel hesaplarına hatta bazı yayın organlarının özel hesaplarına aktarılıyor. Halk bir taraftan maddi şekilde sömürülürken, diğer tarafta kurtuluş savaşında hizmeti geçen kahramanlar hain, ülkesini ve milletini işgalcilere peşken çekenler de kahraman ilan edilmeye başlanıldı. Hain ilan edilen kahramanlardan biri de İzmirli yurtsever şehit gazeteci Hasan Tahsin. Kurtuluş Savaşımızın unutulmaz kahramanlarından biri olan Hasan Tahsin, İzmir'i işgal eden Yunan askerlerine ilk kurşunu atan ve şehit olan gerçek yurtsever bir gazeteci. AB-D destekli yayın organlarından biri olan Mehtap adlı televizyon kanalında, İzmir’de Yunan işgal kuvvetlerine ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin savaş suçlusu ilan ediliyor, Yunanların yaptığı, tecavüzlerin, katliamların sorumlusununda Hasan Tahsin olduğu iddia ediliyor!. Şehit gazeteci Hasan Tahsin’i savaş suçlusu olduğunu iddia eden zat ise Mustafa Armağan isimli sözde araştırmacı/yazar. Bu sözde araştımacı-yazar, daha önce yazdığı bir yazıda da Kurtuluş savaşını başlatan Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında ölüm fermanı veren ve daha sonra ülkesini ve milletini işgalci düşmanlara teslim ederek kaçan, Padişah Vahdettin’i de kahraman (!) göstermişti. * * * Hainler ve kahramanlar Tanınmış gazeteci ve şimdi SÖZCÜ yazarı olan Rahmi Turan’ın da Hainler ve Kahramanlar başlıklı yazısı da dikkat çekici. “Son yıllarda Türkiye’deki hainlerin sayısı, kahramanların sayısını kat kat geçmiş bulunuyor “ diyen Turan hocamızın yazısını dikkatle okuyunuz lütfen, “- HER ulusun, içte de, dışta da düşmanları vardır. Bizdeki iç düşmanlar, diğer uluslarınkinden kat kat fazladır. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletimiz büyük kahramanlar yetiştirmiştir. Fakat kahramanlarımız kadar, hainlerimiz de boldur!” sözü tarihe geçmiştir. Doğu kökenli olmasına rağmen Türk vatandaşı olmakla gurur duyan eski bakanlardan Kâmran İnan, bir söyleşi sırasında “Kahramanları kadar hainleri de çok olan bir milletiz!” demişti. Son yıllarda Türkiye’deki hainlerin sayısı, kahramanların sayısını kat kat geçmiş bulunuyor. ……. Romalı ünlü devlet adamı ve büyük hatip Cicero’nun iki bin küsur yıl önce söylediği sözler günümüze uyarlandığında, insanda, sanki ülkemizi anlatıyor gibi bir duygu yaratıyor. Bakınız neler demiş Cicero: “ Bir ulus, kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi mümkün değildir. Sınırları zorlayan düşman, silah ve araçlarını açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat... Bir hain, hain gibi görünmez, kurbanlarıyla aynı dilde konuşur, onların çehresine bürünür ve onların inançlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey devlet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür. Bunlar, politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur! ” E-posta: hulusisenel@yahoo.com ………………………………………………… SEVDİĞİM SÖZCÜK; Bir ulus sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe Yer yüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.” Atatürk |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DÜŞMANLARIMIZ ÇOĞALIYOR - 11/08/2020 |
Hulusi Şenel |
İSLÂM: AKIL, BİLGİ VE GÜZEL AHLÂK DİNİ’DİR - 30/07/2020 |
Hulusi Şenel |
BATI PİYONLARI VE YURTTAŞLIK GÖREVLERİ… - 25/06/2020 |
Hulusi Şenel |
AYDINLARIMIZ SUSMAMALI - 18/06/2020 |
Hulusi Şenel |
ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKE ALTINDA!. - 07/06/2020 |
Hulusi Şenel |
BATILILARIN TÜRK DÜŞMANLIĞI!.. - 04/06/2020 |
Hulusi Şenel |
BU BÖYLE GİTMEZ!.. - 27/05/2020 |
Hulusi Şenel |
GENÇLİK HAFTASI VE DÜŞÜNCELER… - 17/05/2020 |
Hulusi Şenel |
ALLAH’IN ADI TÜRKÇEDE TANRI’DIR. - 13/05/2020 |
Allah'ın adı Türkçede Tanrı'dır |
Devamı |