08/09/2017
Cumhuriyetin kurulmasından öncesine baktığımızda Balkanlar Arap yarımadası Kafkaslar Kuzey Afrikadaki işgaller ve savaşları bir düşünelim.
"Yedi Düvel Üzerimize Geldi." diyeceğiz. Evet bu yedi düveli Mustafa Kemal ve arkadaşları Osmanlı topraklarına sokmadılar. Osmanlı'nın yıkılış ve sırtından hançerlenmesiyle olduğunu dünya alem biliyor.
Orta Anadolu'ya sıkıştırılan Türkler oradan da Orta Asya'ya sürülecekti. Orta Asya ise Rus işgalindeydi. Türkler nereye gidecekti?
Bu bitiş döneminde Mustafa Kemal ve arkadaşları Milli Mücadeleyi başlattığında bizi dış düşmandan daha çok içimizdeki hainler uğraştırdı. Doğu'da Konya'da Yozgat'ta Ege'de Karadeniz ve bir çok yöremizde Emperyalistler ile iş birliğine giren sözde Halifeye bağlılığını söyleyen hainler Milli Mücadeleye karşı isyan edip karşı koymaya çalıştılar. Hanedan adına, Halife adına çıkan bu hainler İngiliz dayatmasıyla verilen fetvalar ve aralarında İmam olarak dolaşan ajanlar sayesinde Türklüğe karşı savaş ilan ettiler. Şimdi aynı hainlerin torunları aynı küstahlıkla Türk'ün yemeğini yiyerek yemek yediği çanağa pislemektedirler.
İktidar Osmanlı'nın son Damat Ferit iktidarının devamı durumunda. Yöneticilerin büyük çoğunluğu Milli Mücadeleye karşı çıkanların torunları ve Türk düşmanları.
Geçmişi bilmeyenin geleceği olmaz. Türk insanı bunca ihanet ve gaflet içinde olanlara Din adına taraf olamaz.
Hangi din adına Türklüğe karşı çıkıyorlar? Bunun adı konulmalı; hırsızlık, rüşvet, iltimas, vatan topraklarının madenlerinin değerlerinin emperyalistlere peşkeş çekilmesi Milleti bir birine düşman ederek, İslam'ın haram kıldığı ahlaksızlıkları meşru göstererek Dincilik yapanlar Hangi din adına çıkıyorlar? İslam'ın haram kıldıklarını meşru göstermeye çalışanların dini İslam ile asla bağdaşmaz.
Mustafa Kemal içki içiyor diye "Kafir" ilan edenlerin günahları arşı aşıyor. Hırsızlık, ahlaksızlık, İslam'ın değerlerini ayaklar altına alıp, nefsi için haramları Dinin emri gibi göstermeye çalışan ve Kur'an ayetleriyle alay edenler çok namuslu temiz mi?
Gaye bu değil. bunun da ötesi Türkiye'yi parçalamak, önce eyaletlere sonra küçük devletçiklere bölüp, kendilerini garantiye alacak küçük bir sultanlık ve halktan kopuk sefahat sürecek, devletin bütün imkanlarını sömürüp şahsileştirerek Türk Milletini yok etmek gibi gayelerinin olduğunu zaman zaman imalı olarak ve hatta daha da ileri giderek Türklüğe Türklere düşman olduklarını ilan edenlerin konuşmaları boşuna değil. Yavaş yavaş bölünmeye hazırlık aşamasıdır bunlar.
Demokrasi bundan böyle hayalden öte bir şey olmayacak. Emperyalistlerin emrine göre hareket edip, arada onlara kabadayımsı çıkışlar yaparak Millilik sağlanamaz, Milletin gazı alınmaz.
Bu millet hep bittiği sanıldığı yerde yeniden doğmuştur. Türk Milletinin içinde Mustafa Kemaller bitmez. Her Türk insanı birer Mustafa Kemal olur ve Türk, Türkiye düşmanlarına gereken cevabı hak ettiği şekilde verecektir.
Muştusu Ufukta Zafer Naralarının.