TARİHTEN SAYFALAR: 19 AĞUSTOS

KÜNYE

REKLAM

İTALYAN DECORAİF BOYA EGE BÖLGE BAYİİ

PATİNA İÇ MİMARLIK
BODRUM YALIKAVAK

Hulusi Senel

TARİHTEN SAYFALAR: 19 AĞUSTOS

05/09/2018

YUNANLILARIN YAPTIĞI NAVARİN
KATLİAMI VE TEVFİK FİKRET’İN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ

   Navarin Katliamı, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan katliam dizisinin bir parçası olan bir katliamdı. Katliam 19 Ağustos 1821 günü Mora Yarımadası'ndaki Navarin şehrinde gerçekleşti ve şehrin yaklaşık 3000 kişilik Türk sakini katledildi. Avrupa kaynaklarında Navarin katliamı hakkında bilgiler onlarca yıl sonra yayınlandı.
                                           ………………………………

                                                                     Derleyen: Hulusi ŞENEL

Şehrin Türk sakinleri açlık yüzünden teslim olmayı önerdi. Yunanlar da bunun üzerine şehrin sakinlerini Mısır'a güvenli bir şekilde götürmeyi önerdi. Teslim olma işlemi bitince Türkler şehirdeki tüm mallarını tüm paralarını ve mücevherlerini Yunanlara teslim etti; fakat Yunanlar söz verdikleri güvenli yolculuğu gerçekleştirmeye niyetli değillerdi. Müzakere eden Yunanlardan biri olan Poniropoulos yıllar sonra General Gordon'a teslim olma belgesinin Türklerdeki kopyasını yok ettiğini ve böylece geride böyle bir anlaşmaya ilişkin bir kanıt kalmadığını söyledi.

Türklerin katledilmesi
19 Ağustos 1821 günü kapılar açılınca Yunanlar hemen içeriye hücum etti ve kaçabilen 160 kişi dışında 3000 kişilik tüm nüfusu öldürdü.Tarihçi George Finlay Phrantzes adlı Yunan bir rahibin katliama tanıklık ettiğini söyleyip ve onun anlattıklarını şöyle anlatıyor:
-Mermiler ve kılıçlarla yaralanmış kadınlar kaçmak umuduyla denize koştu bu sırada kasten vuruldular. Kollarında bebekleri olan annelerin kıyafetleri çalındı ve tek gizlenme yeri olan denize koştular suda çömelirken insan olmayan tüfekli askerler tarafından vuruldular. Yunanlar bebekleri annelerinin kollarından aldı ve kayalara vurdu. Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar denize atılarak boğuldu. Katliam bittiğinde cesetler ya denize atıldı ya da sahile yığıldı ve bir salgın hastalık tehdidiyle karşı karşıya kalındı.”
……..

Olayların sonrası
Olayların başlamasından önce Yunanistanda 50 000'e kadar Türk yaşamaktaydı. 1821 yazına gelindiğinde onların neredeyse tamamı öldürülmüş veya kaçmak zorunda bırakılmışlardı.

Navarin Katliamı, Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan katliam dizisinin bir parçası. Katliam 19 Ağustos 1821 günü Mora Yarımadası’ndaki Navarin şehrinde gerçekleşti ve şehrin yaklaşık 3000 kişilik Türk sakini katledildi.

               Vahşice ölşdürülen Türklerden bazıları

Avrupa kaynaklarında Navarin katliamı hakkında bilgiler onlarca yıl sonra yayınlanmıştır. Şehrin Türk sakinleri, açlık yüzünden teslim olmayı önerdi. Yunanlar da bunun üzerine şehrin sakinlerini Mısır’a güvenli bir şekilde götürmeyi önerdi. Teslim olma işlemi bitince, Türkler şehirdeki tüm mallarını, tüm paralarını ve mücevherlerini Yunanlara teslim etti; fakat Yunanlar söz verdikleri güvenli yolculuğu gerçekleştirmeye niyetli değillerdi. Müzakere eden Yunanlardan biri olan Poniropoulos, yıllar sonra General Gordon’a teslim olma belgesinin Türklerdeki kopyasını yok ettiğini ve böylece geride böyle bir anlaşmaya ilişkin bir kanıt kalmadığınıda söylüyor.

           Katledilen Türkler toplu olarak kazılan çukurlara gömüldüler.

Türklerin katledilmesi
19 Ağustos 1821 günü kapılar açılınca, Yunanlar hemen içeriye hücum etti ve kaçabilen 160 kişi dışında 3000 kişilik tüm nüfusu öldürdü. Tarihçi George Finlay, Phrantzes adlı Yunan bir rahibin katliama tanıklık ettiğini söyledi ve onun anlattıklarından yola çıkarak aşağıdaki tanımı yaptı:
-Mermiler ve kılıçlarla yaralanmış kadınlar kaçmak umuduyla denize koştu, bu sırada kasten vuruldular. Kollarında bebekleri olan annelerin kıyafetleri çalındı ve tek gizlenme yeri olan denize koştular, suda çömelirken insan olmayan tüfekli askerler tarafından vuruldular. Yunanlar bebekleri annelerinin kollarından aldı ve kayalara vurdu. Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar denize atılarak boğuldu. Katliam bittiğinde cesetler ya denize atıldı ya da sahile yığıldı ve bir salgın hastalık tehdidiyle karşı karşıya kalındı.”

          Katliamdan kaçan Türkler dağlara kaçsada ölümden kurtulamadılar.

Olayların başlamasından önce Yunanistan’da 50.000 kadar Türk yaşamaktaydı. 1821 yazına gelindiğinde onların neredeyse tamamı öldürülmüş veya kaçmak zorunda bırakılmışlardı. Bu yok oluş, katliam tüm dünyanın gözlerinden uzak oldu ve üç bin yaşlı, erkek, kadın, çocuk Türk; komşuları Yunanlar tarafından birkaç hafta içinde öldürüldüler.

* * *
19 AĞUSTOS;
TEVFİK FİKRET’İN ÖLÜMÜNÜN
103.YIL DÖNÜMÜ

“ Doğru at adımlarını;
Düşün; bugünkü adımlar hazırlıyor yarını! ”

Aydınlanma ve çağdaşlığın yol göstericisi Tevfik Fikret 24 Aralık 1867’de doğmuş, 19 Ağustos 1915 tarihinde vefat etmiştir.

Tevfik Fikret düşünceleri, eylemleri, şiirleri, aydın davranışıyla halkımızın sevgisini kazanmıştır. Kurtuluş Savaşımızın kahramanı, çağdaş cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “ Ben inkılâp ruhunu ondan aldım... Tevfik Fikret’in Tarih-i Kadim’i yok mu, işte o, dünyada yapılması gereken bütün devrimlerin kaynağıdır...” der.

İleri bir özgürlük anlayışı, bilimsel düşünüş, insancı bir dünya anlayışı Tevfik Fikret’in düşün dünyasıdır. Osmanlının yıkılış döneminde de Cumhuriyet ve aydınlanma mücadelesinin öncü aydınıdır.

Yorum Yaz

1350 kez okundu. Yazarlar