Hulusi Senel
BU BÖYLE GİTMEZ!..
27/05/2020 "Emperyalist işgalden kurtarıp bugün hür olarak yaşadığımız vatan topraklarını Atatürk’e ve kurduğu çağdaş, laik cumhuriyete karşı çıkıp hakaretler yağdıran batı ajanı diyeceğimiz sapıklar hadlerini aştılar! Bunlara sessiz kalan yetkililerde bir gün bunun hesabını vermek zorunda kalacaklar." Sevgili okuyucular, Dikkat ederseniz sosyal iletişim ağlarında entarili, sarıklı ve yüzlerinin nuru gitmiş cemaat/tarikat mensubu, kimisi hoca, imam kimlikli, kimileri de Atatürk’ün deyimiyle okumuş ama cahil kalmış sözde siyasi ve akademik kariyerli kimseler utanmadan Atatürk’e ve kurduğu çağdaş, laik cumhuriyete devamlı hakaretler yağdırma yarışındalar. Yukarıda kare içinde okuduğunuz gibi Türk ve Atatürk düşmanları sadece G.Fuller değil. Bakın bazı diğer düşmanlar ne diyorlar; -Samuel Huntington; “ Türkiye Atatürk’ün mirası Cumhuriyeti reddetmelidirler.” -Paul Henze; Atatürkçüler öldü, Nurcular ileri.” Bunları dikkatle okuyup düşündüğünüzde Atatürk’e ve kurduğu çağdaş, laik cumhuriyete karşı olanların nasıl bir ihanet içinde olduklarını ve söylemlerinin talimatlarla nasıl bağdaştığını ve nereden, kimlerden talimat ve destek aldıklarını anlarsınız. Bu talimatlar bugün Atatürk’e ve kurduğu cumhuriyete karşı çıkıp Osmanlıyı övenlerin kimlerle işbirliği içinde olduklarını açıkça göstermiş olmuyorlar mı?.. Bu böyle gitmez ve gitmemelidir de.. * * * VATAN HAİNLERİ DOSYASI Türk Tarih Kurumu eski başkanlarından Prof.Dr. Yusuf Hallaçoğlu’nun güzel bir yazısı bana da iletildi. “Kadir Mısıroğlu ve benzerlerine inananlara, severlere güzel bir bilgilendirme yazısı” olarak ifade edilen yazıyı siz sevgili okuyucularında bilgisine sunmayı arzuladım. İşte “ Vatan Hainleri Doyası “ isimli o yazı; “-Osmanlı Devleti, bugün 12 Adalar olarak bilinen adaları İtalya'ya bırakıyor. Sene 1912, Uşi Anlaşması'dır bu gördüğünüz anlaşma. İtalya'ya bırakıyor fakat geçici olarak. Anlaşma şartlarına uyulduğu takdirde adalar tekrar Osmanlı Devleti'ne geri verilecek. Fakat şartlara uyum sağlanmıyor. Bu yüzden 3 yıl sonra yani 1915'te Londra'da bu konu gündeme geliyor ve Londra Paktı denilen anlaşmada bu adaların tamamı İtalya'ya bırakılıyor. Bakınız itiraz eden hiçbir padişah yok. Hiç sultan yok. Adaları İtalya'ya bırakmakla kalmıyorlar aynı sene bir de Çanakkale Boğazı'na dayanıyorlar ve Çanakkale Savaşı'nı yapıyoruz. Yani 12 Adalar önce Uşi'de, sonra da 1915 Londra'da İtalya'ya verilmiştir. Osmanlı temsilcilerinden biri Rumbeyoğlu Fahreddin Bey'dir. Bu adam kim mi? Türk milleti bir milli mücadele verirken, Kuvayı Milliye'yi kurmuşken, bu adam Kuvayı Milliye'nin karşısına Damat Ferit'in kurduğu Kuvayı İnzibatiye ile çıkan adamdır ve Yunan ordusunun yanında olmuştur. Savaş kazanılınca sürgün edilenlerin arasında yer almıştır. 12 Adaları İtalya'ya bırakan heyetin içerisinde bu adam vardı. Şimdi asıl olaya gelelim... Uşi Anlaşması'nın ismini aldığı Uşi, Lozan şehrinin bir semtidir. Bu yüzden 1912'de imzalanmış olan Uşi Anlaşması, İtalyan tarihinde Lozan Anlaşması olarak geçer. Fakat bizim bildiğimiz yani 1923'te imzalanan Lozan Barışı ile bu anlaşma birbirine karıştırılmasın diye bu anlaşmaya Uşi denmiştir. İşte arkadaşlar sahte kiralık tarihçiler, yani Kadir Mısıroğlu, Mustafa Armağan ve benzeri çeteler, bu durumdan faydalanıyor ve 12 Adaların Lozan Anlaşması'nda gittiğini söylüyorlar. Halbuki o Lozan başka, bu Lozan başka. Ne yazık ki bunu bütün millete yutturdular ve böylece milletimizi Lozan barışına düşman ettiler. Bizim bildiğimiz Lozan Anlaşması'nda ise bilakis Ege'de birçok ada Türkiye'ye geçmiştir. Türkiye'ye Lozan Anlaşması ile geçen bu adalar ise, son 10 yılda Yunanistan'a bırakılmıştır. Bugün Yunan papazların mangal yaptığı Ege adaları, uluslararası anlaşmaya göre halen daha Türklerindir. Umulur ki bol bol paylaşılır, gruplara atılır, milletimiz bilgilendirilir... .E-posta hulusisenel@yahoo.com ……………………………………………………… SEVDİĞİM SÖZCÜK: Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, istiklaline, kendi benliğine, milli ananelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DÜŞMANLARIMIZ ÇOĞALIYOR - 11/08/2020 |
Hulusi Şenel |
İSLÂM: AKIL, BİLGİ VE GÜZEL AHLÂK DİNİ’DİR - 30/07/2020 |
Hulusi Şenel |
SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA, ADALET BAKANINA, VE CUMHURİYET SAVCILARINA SESLENİYORUM! - 09/07/2020 |
Hulusi Şenel |
BATI PİYONLARI VE YURTTAŞLIK GÖREVLERİ… - 25/06/2020 |
Hulusi Şenel |
AYDINLARIMIZ SUSMAMALI - 18/06/2020 |
Hulusi Şenel |
ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKE ALTINDA!. - 07/06/2020 |
Hulusi Şenel |
BATILILARIN TÜRK DÜŞMANLIĞI!.. - 04/06/2020 |
Hulusi Şenel |
GENÇLİK HAFTASI VE DÜŞÜNCELER… - 17/05/2020 |
Hulusi Şenel |
ALLAH’IN ADI TÜRKÇEDE TANRI’DIR. - 13/05/2020 |
Allah'ın adı Türkçede Tanrı'dır |
Devamı |